Müzik Bir Hayat Yolculuğu
Geçen sene Yaz Tatilinde “Hayat sizce bir yolculuk Mudur?” diye bir kitap okumuştum ve Yolculuklarda hep bir amaç uğruna bir yere varmak eylemi vardır.. Hayatın içindeki bir olguyu yolculuk olarak ele alırsak şayet o zaman her vardığımız yerde olumlu şeyler olmasını bekleriz.
Önce okulu gitmeye başlarız. sonra biran önce bitirmeyi bekleriz, okul yolculuğunun sonunda bir şey olacaktır; ya bir öğretmen, ya bir avukat, yada doktor, yada işletmeci olmayı bekleriz… daha sonradan ise; iş bulmayı, evlenmeyi, bir çocuğumuzun olmasını, 40 yaşına geldiğimizde iyi bir yaşam…Belki hepsi olur, belki de olmaz hayat bir yerde şans ama bunların sonunda o büyük an, gelmesi veya isteklerin gerçekleşmesi bir türlü olmaz.. Hayatı hep bir yolculuk olarak düşünürsek sürekli hayal kırıklığı yaşarız; oysa “hayat müzik gibidir”…
Aslında insan kendini hayata müziğin ritmi gibi yavaş yavaş bırakmaya neden derseniz;
Müzik, notaların birbiriyle, olan söz oyunudur…. Müzik, bir noktadan sonra bitsin diye dinlenmez, müzik çaldığı sürece keyfine varılır. İnsanlar neden sabah işe giderken arabasında müzik dinler. Bir düşünün
Oyunun olmadığı bir yaşam canlılığın olmadığı bir yaşama merhaba derdik…Çünkü; Oyun Sadece çocuklara özgüymüş gibi görünen ama aslında tüm dünyanın benliğini oluşturan bir kavramdır. Geçmişte ve geleceğimizde oyunlar olmasaydı düşüncelerle oynayamadığımız için her seferinde aynı sonucu çıkaran bilgisayarlara benzerdik ne yazık ki…
Aslına bakarsanız yaşamın içinde güzel ve mutlu hissedeceğimiz ne varsa hepsi birer oyundur.
Yaratıcılık düşüncelerin ve müzik notaların oyunudur belki de resim renk ve desenlerin oyunudur. şiir ise kelimelerin oyunudur…
Bir Düşünürün bu yazıma uygun bir sözü vardı; “İnsan kelimesini tam anlamıyla söylemek gerekirse ancak insan olduğu zaman oynar ve oyun oynadığı zaman tam insan olur” diyordu…
Son zamanlarda yaşadığımız üzücü olaylarına bir bakın derim … Yeni evlenecek bir çift evine İnegöl mobilya bakmak için evlerinden ayrılıyor., diğeri ise bir kaç günlük Uludağ’a tatile gitmek için uçağa binerken gerçekleşiyor.. Her ikisi de kendini deşarj etmek kafa dinlemek klasik rutin hayatından sıyrılıp mutlu hissetmek için giderken hayatının onlara oynadığı kötü oyundan habersiz olarak…
Birazda şu açıdan düşünün Geçirdiğiniz ve geçirmek istediğiniz son 3 güne dönüp bir bakın… Bugün Kar yağışının başlamasıyla birlikte yüreğimize çöken karanlık sanki ışığa kavuşur gibi oldu Bir çok insan sosyal medyada yağan karda yatıp şekilden şekle girdiler. kardan adamlar, karda yuvarlanma fotoğrafları vs. Kar yaşanan üzücü olayı mutlu oyun havasını geri getirdi…
Oyun ve müziklerin eksik olmayacağı bir gün olması dileğiyle…